Nehrin karşı yakasındaki ultra lüks bir otel. Yoğun bir hafta sonu. 

Özel olarak ayrılmış salonda belediyeden geçmiş dönemden beri alacaklı müteahhitler oturuyor. 
Ağırlamayı yapan, ‘müşteri velinimetimizdir’ babından izzet-i ikramda bulunan bir kadın danışman. 
 
Uzun süren görüşme trafiği sonuçlandırılmak üzere. Belediyeden alacaklarını tahsil etme pazarlığı birazdan nihayetlenecek. 
 
Ama yaklaşık bir saattir bekletilen müteahhitler huzursuz. Hem yasal alacakları karşılığında komisyon verecekler hem de bekletiliyorlar. 
Kadın danışman telefonunu eline alıp karşısındakini “Biraz daha gecikirseniz ekip dağılacak. Lütfen acele eder misiniz efendim” diye uyarıyor. 
 
Yaklaşık yarım saat sonra gözlüklü genç adam otele giriş yapıyor, salona tekrar geçiliyor. 
Ancak bu defa komisyon yüzdesi yükseltiliyor. Müteahhitlerin suratı düşüyor; “İlk talep edilen rakam bu değildi, biz yokuz” cevabını veriyorlar. 
 
Teklifi reddedip kutusuna gitmeyi tercih edenlerin hepsi de halâ alacak tahsil etmeyle boğuşuyor. 
 
Bu esnada telefon trafiği dinlenmiş midir, kamera görüntülerine takılan olmuş mudur; bilinmiyor. 
Sabit olan tek şey, ileride birilerinin başının çok fena yanacağı! 
Park-bahçeci ve sulamacı da buna dahil. 
 
Ali PEKMEZCİ