Adana Barosu Başkanı Av. Semih Gökayaz, tartışma konusu olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili şok açıklamada bulundu. Gökayaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sanki ortada bir Anayasa yokmuş gibi davrandığına dikkat çekerek, “Anayasanın mevcut meri hükümleri Cumhurbaşkanının eğer meclisi feshetmediği müddetçe yeniden aday olamayacağını gösteriyor” dedi.

Av. Semih Gökayaz Sözcü’ye gündemdeki konular, mesleki sorunlar, faili meçhul cinayetler ile İsveç’te Kuran-ı Kerim’in yakılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 

Türkiye’de şu anda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerde aday olup olamayacağının konuşulduğunu ifade eden Baro Başkanı Gökayaz, “Cumhurbaşkanı sanki ortada hiç Anayasa yokmuş gibi değerlendirme yapıyor. Kendi kurallarını koyup seçimi kendi götürüyor” dedi. Anayasa’nın 116. Maddesinin açıkça meclisin feshedilmesi halinde yeniden aday olabileceğini düzenlediğine dikkat çeken Gökayaz şunları söyledi:

‘ANAYASANIN EMREDİCİ HÜKÜMLERİ BELLİ’

“Ama, yeniden aday olmak konusunda dün kendisinin meclisi feshedeceğini yeniden aday olacağı değerlendirmesinde bulunda. Bizim devlet olma iddiamız var. Öncelikle Anayasaya uygun hareket etmemiz gerekiyor. Anayasanın emredici hükümleri belli. Hele ki bazı çevreler sanki Anayasa 2017 yılında yapılmış gibi, sanki bu ülke yeniden kurulmuş gibi hareket ediyorlar. 2017’de sadece bir Anayasa değişikliği yapıldı. Yeni bir devlet kurulmadı. Her şey sıfırdan başlamadı. Dolayısıyla Anayasanın bu hükümleri mevcut meri hükümleri Cumhurbaşkanının eğer meclisi feshetmediği müddetçe yeniden aday olamayacağını gösteriyor.”

‘HUSUMET SÖZ KONUSU’

Avukatların sorunlarının başında şiddet geldiğini ifade eden Baro Başkanı Gökayaz, “Avukatlara gerek haciz mahallinde olsun, gerek dosyayı takip ettikleri için bir husumet söz konusu. Bu da toplumsal şiddetin yansıması” dedi.

‘İNTİKAM ARACINA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR’

Adalet Bakanlığı’na mesleki sorunlarının çözümü ile ilgili taleplerini dile getirirken engellerle karşılaştıklarını belirten Gökayaz sözlerine şöyle devam etti:

“Barolar olarak eylem yapsak hemen onun karşısına baroları zayıflatacak, baroları güçsüzleştirecek bir proje ile karşımıza çıkılıyor. Eylem yapmak, demokratik toplumlarda en doğal haktır. Ama bu eylemlerin bir intikam aracına dönüşüyor. Yakışmıyor, uygun düşmüyor. Demokratik ülkelerde şık durmuyor. Adalet Bakanlığının bu tavırlardan vazgeçmesi gerekiyor. Eylemi herkes yapabilir. Eylemi valilik emirleriyle yasaklamayla olmuyor.Eylem her türlü alınan polisiye tedbirlerle yasa gibi kullanılarak aleyhe döndürülmeye çalışılıyor. Böyle bir çaba söz konusu.”

‘HANGİ PARTİ OLURSA OLSUN DESTEK VERMEYE HAZIRIZ’

Baro alarak önümüzdeki seçim sürecinde Adana Barosu olarak seçim güvenliğinin sağlanması konusunda avukatlardan oluşan gönüllü bir ekip oluşturacaklarını da belirten Gökayaz,. “Seçim günü bu anlamda tüm meslektaşlarımız sahada olacak. Bununla ilgili bizden destek isteyen hangi parti olursa olsun seçim güvenliği ile ilgilide destek vermeye hazırız. Eğitim konusunda bilgilendirme konusunda bu bizim geleceğimizle ilgili bir seçim olacak” dedi.

‘DEVLET DEVLETLİĞİNİ GÖSTERMELİ’

Gökayaz, faili meçhul cinayetlere de değinerek sözlerine şöyle devam etti:

“Uğur Mumcu’nun, Ali Gaffar Okkan’ın, Muharrem Aksoy’un öldürülme olayları aydınlatılmadıkça ne yazık ki arkadan vurmalar, hain pusular devam edecek. Devlet devletliğini göstermeli, olayların üstüne tüm kararlılığıyla, tüm gücüyle gitmeli. Bu ülkenin yiğit evlatları böyle kahpece öldürülmemeli. Burada devlet tüm gücüyle kendi varlığını ortaya koymalı.”

‘LANETLİYORUZ’

İsveç’te Kuran-ı Kerim’in yakılmasını lanetlediklerini belirten Baro Başkanı Gökayaz, “Aklın kabul edeceği, vicdanın kabul edeceği bir durum değil. Buna göz yumulması da kabul edilecek bir devlet sorumluğuyla bağdaşmıyor. Yapan açısından da buna göz yuman açısından da lanetliyoruz. Bunda tüm devletlerin sorumluluğu var. Devletler sorumlu davranmalı bu basın özgürlüğü değil, ifade özgürlüğü değil, açıkçası provokasyondur. Bu türlü şeylere geçit vermemek gerekiyor.”