İklim değişikliği kaynaklı felaketler denince akla öncelikle seller, orman yangınları ve kasırgalar gibi büyük olaylar geliyor. Isınmanın yarattığı tehlike ise sinsi sinsi yaklaşıyor ve şimdiden dünyada yüz binlerce insanın hayatını etkiliyor. Peki önümüzdeki yıllarda bizi neler bekliyor?
İnsan sağlığını tehlikeye atacak denli yüksek sıcaklıkların yaşandığı gün sayısı, yıldan yıla artıyor. Üstelik bu olayların yaşandığı bölgeler de her geçen gün genişliyor. Geçtiğimiz günlerde, kamuya açık iklim verilerini analiz eden bir kâr amacı gütmeyen kuruluş olan CarbonPlan'in desteğiyle hazırlanan ve The Washington Post gazetesinde yayımlanan bir haber, bu durumun ne kadar korkutucu boyutlara ulaştığını gözler önüne serdi.
Buna göre, 2050 yılında 5 milyardan fazla insan, en az bir ay boyunca açık havada güneş altında hayatı tehdit edecek düzeyde ısıya maruz kalacak. 2030'da 4 milyar kişi olması beklenen bu sayı, 2000'lerin başında 2 milyardı.
CarbonPlan'in analizinde "wet-bulb globe temperature" (yaş hazne küre sıcaklığı ya da kısaca WBGT) olarak adlandırılan bir ölçümün, yaklaşık hesaplaması kullanıldı. WBGT; sıcaklığı, nem, güneş ışığı ve rüzgâr faktörleriyle birlikte ölçüyor ve ısının insan bedenine verdiği zararın değerlendirilmesinde altın standart kabul ediliyor.
Her yaz sıcaklık rekorlarının kırıldığı şehirlerimizin başında gelen Adana, WBGT'nin 32 derecenin üzerine çıkacağı gün sayısında da başı çekiyor. 2050 itibarıyla Adana'da 66 gün güneşte hava tehlikeli derecede sıcak olacak.
Adana'yı 52 günle Şanlıurfa, 51 günle Batman, 42 günle Osmaniye takip ediyor. Ardından 36 günle Diyarbakır, 33 günle Kilis, 30 günle Hatay, 21 günle Antalya ve Aydın öne çıkıyor.Marmara'nın batısı ve güneyi, Ege ve İç Anadolu'nun belli kesimleri de az sayıda da olsa tehlikeli günler yaşanacak bölgelerimiz arasında yer alıyor.