Türkiye ve Adana çok talihsiz, acı yüklü süreçten geçiyor. Önce pandemi ardından ekonomik sıkıntılar yetmezmiş gibi üstüne asrın felaketi olarak nitelendirilen depremler zinciri. 

Hem vatandaşların hem de iş dünyasının yaşadığımız son 5 yıldan hiç memnun olmadığı aleni ortada.  

6 Şubat’tan bu yana çöken binalar, kaybettiğimiz 10 binlerce can, maddi manevi anlamda insanların psikolojisini bozmuş durumda. 

Bu arada Adana özelinde depremden en çok hasar alan Çukurova ilçesinde Turgut Özal, Süleyman Demirel, Adnan Menderes bulvarları gibi bölgelerde yaşam yeni yeni hareketleniyor. 

Hayalet kent az buçuk canlanır oldu. 

Tam da bu sırada bölgedeki içkili-içkisiz mekanların kabusu biri orta yere çıkıverdi.  

Çukurova ilçesinde bir komiser düşünün; izin gününde dahi ilçe esnafı üzerinde kendisinin varlığını ispatlamaya çalışıyor. 

İçinde bulunduğumuz zor süreçte yardımcı olması gerekirken; tam tersi bir şekilde mekanları basarcasına içeri dalıyor; çayını nargilesini içenleri, kebabını yiyenleri paniğe sevk ediyor. Her gün (sadece belli mekanlarda) kimlik kontrolleri yapıyor, aynı mekana bir günde üç ayrı ceza yazıyor. Sert davranışından ötürü müşterilerden gördüğü tepkileri burada yazamayacağım. 

Bu normalden ve olağandan ziyadesiyle öte bir durum! 

Daha önce bir ‘Gazi’yi dövdüğü için grup amirliğinden tenzil-i rütbeli edilen komiser, asli görevini adilane ve nezaket dahilinde yapmış olsa amenna diyeceğiz. 

Elbette yasadışı hiçbir faaliyete bu şehirde tolerans gösterilemez. En başta bir yayın kuruluşu olarak biz karşı çıkarız.

Ancak zaten maddi-manevi burnundan soluyan ve emeğiyle para kazanmaya çalışan insanlara devletin kucak açıp desteklemesi gerekmez mi? Devletin bir görevlisi olarak bu komiser de üzerine düşeni yapmak zorunda değil midir? Yoksa Adanalının sosyal yaşam tercihlerine yönelik bir alerjisi mi var? 

Nedir bu agresiflik! 

İzin gününde olmana rağmen sivil kıyafetle elinde fotoğraf makinesi ile işyerlerini orta refüjden fotoğraflamak da neyin nesi? Bu nasıl bir görev aşkıdır (! )

CİMER’e hakkında şikayetlerde bulunuldu; belgesi mevcut, yanıt bekleniyor. 

Adana Valisi sayın Süleyman Elban ve Emniyet Müdürü sayın Doğan İnci; Çukurova ilçesindeki mekan sahiplerinin sesine lütfen kulak verin. 

Bir dokunup bin ah işiteceksiniz! 

Böylesine hassas dönemlerde devlet bir başka müşfiktir, sıcaktır, koruyucudur. İnsani yönleri çok kuvvetli olan hem sayın Elban’ın hem de sayın İnci’nin Çukurova’daki keyfi uygulamaya karşı gerekli hassasiyeti göstereceğini biliyorum. 

Adana emniyetinin komiser arkadaşımızdan ibaret olmadığını da biliyorum. 

Topluca şikayet hazırlığında olan mekan sahiplerinin sesini önceden duyurmak suretiyle krizin çözümüne katkı koymak benim için bir insani sorumluluktur.