Adana Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Yönetici ve üyeleri 30 haftadır çalıştıkları sağlık merkezleri önlerinde vergide adalet istemeye devam ediyor. Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Yoksulluk giderilmeden toplum sağlıklı olmaz. Yoksulluğa karşı mücadele etmek mesleki sorumluluğumuzdur” dedi.
MÜCADELEMİZ GELİRDE ADALET OLMASI İÇİN
Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Sağlık çalışanları olarak, 21 Şubat 2024 tarihinden beri her hafta Çarşamba günleri aralıksız sürdürdüğümüz ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ eylemlerinin otuzuncu haftasındayız. TBMM’nin yeni yasama dönemine başlamasıyla birlikte, milletvekillerinden çalışanların vergi oranlarının düşürülmesi, gelirde ve vergide adalet için çaba göstermesi, yasal düzenlemeler yapmasını bekliyoruz. Derin yoksulluk yaşayan, beslenme, barınma, çevre, ruhsal ve sosyal temel ihtiyaçlarını yeterince karşılayamayan milyonlarca insanın sağlığını koruması, hastalıklarının sağaltılması ve sağlıklı yaşam sürmesi bu koşullar altında zor olduğunu aylardır söylüyoruz. Sağlık çalışanları, toplumun sağlığı için çaba sarf ederken her gün şahit olduğu halkın yaşadığı derin yoksulluğa karşı sözlerini söylemeye ve bunun için üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeye, vergide ve gelirde adalet mücadelesini sürdürmeye devam ediyor.”
KAMUDA İSRAF HARCANMASINA İTİRAZ EDİYORUZ
Şehir hastanelerini yapan şirketlere haksız adaletsiz ödemelerin, yüksek faiz ve kamuda israfın sürdüğünü, çalışanlarınsa fakirleştiğini belirten Başkan Uzm. Dr. Özden Polatöz, Sayıştay, “2023 yılına ait Sağlık Bakanlığı denetimi raporda, şehir hastanelerini yapan şirketlerin kira bedellerinin dövize çevrildiğini, şirketlere tamamlamadığı inşaat alanları ya da sunmadığı hizmetlere rağmen kira ve hizmet bedelleri ödendiğini öğreniyoruz. Sayıştay’ın 27 maddede belirttiği usulsüzlükler raporuna göre, Şehir hastanelerini yapan şirketlere usulsüz ve haksızca ödenen paralara, KDV muafiyetlerine, elektrik doğalgaz ödemlerine, yemek masraflarına daha birçok verilen imtiyazlara, halktan toplanan vergilerle ödenen haksız paralara itiraz ediyoruz. Sermaye kesiminden kazancı oranında vergi almayarak, muafiyet, teşvik, af adı altında hiç vergi almayarak, ağırlıklı olarak çalışanlardan, emeğiyle geçinen milyonlarca halktan dolaylı ya da direk yüksek vergilerle elde edilen gelirlerin, yurt dışı ve yurt içi rantiye kesimine yüksek oranda faiz vererek, kamuda israf ederek harcanmasına itiraz ediyoruz.”