Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş, Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetmişti. Türkiye'nin yakından merak ettiği davada karar çıktı. 

"KEŞKE BU ŞEKİLDE OLMASAYDI"

Avukat beyanı sonrası sanıklara son sözleri soruldu. Tutuklu sanık Eray Özyağci, "Tasarlayarak kimseyi öldürmedim. Yaralamak için geldim. Spontane bir şekilde oldu. Keşke bu şekilde olmasaydı. Kendi özgür hür irademle yaptığım şeyi değerlendirmenizi istiyorum. Bana verilecek her türlü cezayı hak ediyorum. Keşke ölmeseydi. Öldü zaten başımıza bir sürü iş geldi." dedi.

Tutuklu sanık Vedat Balkaya da Ankara'ya geliş kastının alacak verecek meselesine yardım etmek olduğunu öne sürerek, "Bir insanın öleceğini bilsem buraya gelmezdim. Eray'ın orada yapmış olduğu eylemin benimle hiçbir alakası yok. Ben alacak verecek meselesi diye geldim, kendisi çok farklı eylem gerçekleştirdi. İstemeden de olsa bu olaya yardım etmiş oldum. Vereceğiniz karara razıyım ama tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.

"OLAY BENİM ŞAHSİ MESELEMDİR"

Tutuklu sanık Doğukan Çep ise kimseden emir almadığını iddia ederek, "Olay benim şahsi meselemdir. Verilecek karara razıyım." ifadesini kullandı.

Tutuklu sanık Tolgahan Demirbaş, "Olay olup bittikten sonra, olayla hiçbir alakası olmayan bir camiayı bu olayla ilişkilendirilmek için kumpas kuruldu. Ben de rehin alınmış bir ülkücüyüm. Bu kirli masayı temiz bir bezle silmenizi istirham ediyorum. Bir ülkücü olarak Türk mahkemelerine güveniyorum." savunmasını yaptı.

Tutuksuz sanık Zekeriya Asarkaya ise "Beni bu olayın içindeymişim gibi göstermek istiyorlar. Üzerimdeki bu algının kalkmasını istiyorum. Beraatimi talep ediyorum." savunmasını yaptı.

CEZALAR BELLİ OLDU! ERAY ÖZYAĞCI, SELMAN BOZKURT...

Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar tetikçi Eray Özyağci, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt'u, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıl hapis cezasına çarptırdı.

Özyağci'ye ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Mahkeme, dosyada "suça azmettiren" sıfatıyla yer alan sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ı "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme"den ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.

"Tasarlayarak öldürmeye yardım" suçundan sanıklar Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak ve Emre Yüksel'e 18'er yıl, sanık Mustafa Uzunlar'a ise 15 yıl hapis cezası veren mahkeme, sanık Alper Atay'ı da "suçluyu kayırma" suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Diğer sanıklar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Osman Bayraktar, Caner Günay, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç ve Erdem Karadeniz'in üzerine atılı suçlardan beraatına karar veren mahkeme, sanık Günay hakkında "suçluyu kayırma" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına hükmetti. Bu sanıklar arasında tek tutuklu olan Çağlar Zorlu'nun da beraatle birlikte tahliyesine karar verildi.

2 SANIĞIN DOSYASI AYRILDI

Öte yandan, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında, "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım", Aykal hakkında ayrıca "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verildi. Buna gerekçe olarak, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD'ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin istenmesi gösterildi. Mahkeme, ayrıca sanık Öktem'in, adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.